donderdag 7 januari 2010

http://members7.boardhost.com/kurdistan/msg/1256812860.html

Bugun Turkiye devlet sinirlari icerisinde ve dis temsilciliklerinde Turkiye Cumhuriyeti,nin kurulusu resmi torenlerle kutlaniyor.

Turkiye Cumhuriyeti bundan 86 yil once M.K.Ataturk tarafindan kuruldu.onun kurucu ilk Cumhurbaskani olmasi nedeniyle resmi cevreler ozellikle Turk oradusu tarafindan Ataturk Cumhuriyeti olarak adlandirilmaktadir.

1934 yilinda cikan soyadi kanunuyla Ataturk Soyadini alan Mustafa kemal,in Selanik dogumlu olmasinin disinda diger kimlik bilgileri tartismalidir.Ne varki onun yaptigi isleri Turkluk adina yapmasi nedeniyle bu konu tartisilmaz bir tabu haline getirilmis.Turk kokenli bile olmiyan degisik azinliklara mensup olanlarin Turk,ten daha fazla turkcu gecinmesinin onu acilmistir.

Bircoklari basta eski ve yeni Turkculerin ovunerek savundugu Osmanli Devleti,nin yikintilari uzerine kurulan Turkiye Cumhuriyeti icte demokrasiyi degil terroru secti.
Iktidar olana kadar kendi amaclarini saklayan daha da ileri giderek Yabancilarin elinde esir olan osmanli padisahini kurtarmayi hedefledigini soyleyen Mustafa Kemal,in takipcilerinin hep kendileri disindaki cevre ve guclere karsi supheyle bakmasinin ardinda o cumhuriyetin gecmisi yatiyor.

Osmanli Devleti yikildiginda ve ardindan Kurtler ve Ermenilerin Kendi ozgurluklerini guvence altina alan sevr antlasmasi Istanbul hukumeti tarafindan kabul edildigi donemde ortaya cikan Mustafa kemal,in ise oncelikle karadeniz,bolgesi,nde yasiyan Pontuslulara yoneldigi bir sir degildir.
Bu nedenle 19 mayis Tarihi surgunde yasayan pontuslular tarafindan bir katliam gunu olarak kutlanmaktadir.

Ote yandan onun orataya ciktigi tarihte kafkaslar karisik bir bolgedir ve kendi iclerinde bir catisma halindedir.Iste bu ve baska nadenlerle Kurdler ve Ermeniler arasindaki gecmise ait sorunlar on plana cikarilmis Onunu goremiyen kurd ve Ermeniler farkli saflarda yer almis lozan antlasmasiyla birlikte her iki taraf da kaybedenler durumuna gelmistir.

Lozan Antlasmasiyla birlikte artik Turkiye icin yeni bir donem baslamistir.Bu donem Cumhuriyet Donemi diye anilmaktadir.
Kimilerine gore Anayasal monarsi,den Cumhuriyete gecis bir devrim surecidir.Bu surecte yapilan yanlisliklar onun genc bir cumhuriyet olmasindan kaynaklanmistir.Ortada Demokrasi ve halk iradesi diye bir kavram sozkonusu degildir.Nedeni halk cahildir birseyden anlamaz denerek elitist bir siyasetin savunuculugu yapilmistir halen de bu egilim guclu bir sekilde kendini dayatmaktadir.

Eger biraz Turkiye,deki kemalist harekati biraz baska ulkelerle karsilastiracak olursak ilk akla gelen Fransa dir.Fransa,da Monarsi,ye karsi gelisen harekat bir ic dinamikler sorunuydu baska bir degisle bir halk destegie sahipti ne varki Avrupa.da ilk deneyim olmasi diger Avrupa devletleri,nin yeni sistemden korkmasi nedeniyle yapilan mudahaleler Fransa,da istikrarsizligi ve savaslari korukledi.Sonucte Fransa Avrupa devletleriyle 1815 Tarihli Viyana sozlesmesini imzaladi.

Turkiye,deki Cumhuriyetle Fransa,daki cumhuriyet arasindak en onemli ayriliklardan biri de budur.Yani biri baris sozlesmesini yenilerek imzalamis digeri ise kendisine dayatilan sozlesmeyi iptal ettirerek baris anlasmasini imzalamis bu nedenledirki Turkiye ne zaman Turk olmiyan kesimlere yonelik herhangi bir istem gundeme gelse bizim azinliklarla ilgili politikamiz bellidir diyerek lozan,i savunmaktadir.

Turkiye Cumhuriyeti,nin kurulusundan gunumuze 28 tane kurd ayaklanmasinin bastirildigi yenisinin de bastirilmasi veya tasfiye edilmesinden sozedilmektedir.

Ne varki gecmiste oldugu gibi bugunde Turk tarafi uluslararasi iliskilerde bugunde avantajli durumdadir.Kuskusuz bunda Kurd ve Kurdistan politikasinin savunulmasindaki yanlisliklar buyuk rol oynamaktadir.Tarihten yeterli bir ders alinmamistir.P.Rondot adli bir Avrupali yazar Kurdler ve Hukuk adli eserinde Kurdlerin savasta kazandigini masalarda kaybettiginden soz etmektedir.Bu tespit dogrudur bugun de bu devam ediyor nedeni neyi istedigi konusunda kurdlerin abuk subuk gorusler ileri surmesidir.

Sozum ona Kurdler kurulan kanli cumhuriyetin kurucusuymus.Eger biz kurucu bir unsur olarak kabul edersek Dersimli Diyab agayi ve Turk parlementosunda oturup Lozan da gorusmeleri surduren Ismet inonu,ye destek sunan Kurd parlementerleri savunacagiz.Iste bu su saskinligi goremiyenler hergun yatip kalkip ici bos baris onerileriyle halki avutmaya calismaktadirlar.

Bugun 86.kurulus yildonumunde yine bir soguk bir kutlama gerceklesiyor.Hemde Hukumetle ordu arasinda zoraki bir bulusma grceklesiyor.Turkiye 3 kez askeri bir darbe donemi yasadi.Bugun de bu tehlike devam ediyor.Artik darbeler donemi gecti.Turkiye de bir daha askeri darbe olmaz gibi soylemler bilincsizce soylenmis sozler degilse,halki aldatmaktan onu demokratik kazanimlari koruma yonundeki cabalardan uzak tutmaktan baska bir ise yaramiyor.

Gecmiste oldugu gibi Kurdistan meselesi bugun de Turkiye,nin demokratk gelismesinin onundeki engellerin basinda gelmektedir.Bu engelin asilmasi inkardan degil sorunu kabul etmek bu konuda samimi bir caba gostermekten gecer.

http://members7.boardhost.com/kurdistan/msg/1256812860.html

Geen opmerkingen: