woensdag 2 april 2008

DOGU PERINCEK MILITER CETELERLE EL ELE

Yazar Adı: Senol Onay Yazar İletişim: horgeneral@mynet.com
Bana, “Gelmiş geçmiş en büyük Türk, kimdir,” diye sorsaydınız, hiç düşünmeden Doğu Perinçek derdim, ki sormadığınız halde bile mevzuya daldığıma dikkatinizi çekerim. Bugün, reklamlardan izlediğim, pardon haberlerden öğrendiğim kadarıyla, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan büyük ve muhterem siyasetçimizin bir yanına dikkatinizi çekmek istiyorum. Hayatı boyunca alınteri akıtmadan, emekle haşırneşir olmadan, emek savaşçılığı yapabilmek her babayiğidin harcı olamaz, ki bu vatandaş İşçi Partisi Genel başkanlığı da yapıyor. Dünyanın tüm casuslarının, ajanlarının ve karakteri bozuklarının ne yaptıklarını karıştırmayalım; ben Doğu Perinçek’ten bahsediyorum. Onun iyi bir kişi olduğunu anlatabilmenin ne kadar zor olduğunun farkındayım. İçinizden, “Yahu kardeşim! Bu adam kadar fırıldak birisi olamaz. Dün sağcıysa bugün solcu olan; dün öyle diyorsa bugün tam tersini söyleyen; dava arkadaşlarının nefretini kazanan bir adamı bize öveceksen, senin yedi sülaleni, gelmişini, geçmişini, nokta nokta yaparım,” diyeceğinizi bilmez miyim? Sövün sövmesine, ama önce dinleyin; hem laf aramızda, kime söveceğinizi de bilirsiniz. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılmadan önce, dünyanın iki büyük devi arasında devam eden soğuk savaşa paralel olarak, en büyük tehdidin sosyalizm olduğu günleri hatırlayalım. Söylemesi ayıptır, ben de sosyalizmden nefret ederim. Neden derseniz, haftanın altı gününde bodybuilding yapıp kas çıkartmak için bir taraflarını yırtan biriyim. Süper bir antrenmanla aynı güzellikte diyet programından da önemli olan konu, dinlenmektir; yani yeterince uyumanız gerekir, yoksa kas çıkartmak yerine oğlumun zoppilini tutarsınız. Kas demek, eğer benim gibi hiçbir suplement kullanmadan çıkartılıyorsa, sağlık demektir. Yani, formülüze edersek, mermi gibi bir bünyeye kavuşmanız için en önemli şey uyumaktır. Bakın buradan nereye geçeceğim? Toplumların da sağlıklı olabilmesi, süper bir gelişim sergileyebilmesi için uykuya ihtiyacı vardır. Kenan Evren ve Turgut Özal gibi muhterem büyüklerimiz sağ olsun, halkımız derin uykulara dalmış halde yıllardır uyuyor. Melül melül bakmayın, hala sosyalizmden neden nefret ettiğimi anlayamadınızsa, bunu size kimse açıklayamaz. Bu vatandaş uyumalı diyorum, angut musun arkadaş? Göbek kası dahil kas çıkartarak sağlığına kavuşacak yetmiş milyonu anlatıyorum. Doğu Perinçek, işte bu korkunç sosyalizm tehlikesine karşı imdadımıza yetişerek, solun kökünü neredeyse kökünden kuruttu. Hikmetine sual olunmaz totemlerim öyle yaratmışlar, adam, müthiş bencil, çıkarlarına düşkün ve yanındakilerin kolaylıkla nefret duygularını çekebilen birisi, ki doğuştan olan bu özelliğine bayılıyorum. Kuş uçmaz, kervan geçmez bir dağbaşında, kuduz köpekle ikisini yanyana direğe bağlasalardı, eminim kuduz köpek öfkesinden kudururdu. İşte böyle bir adam! En büyük tehlike sosyalizme karşı onu kullananları tebrik etmek istiyorum. Adam, sol bir örgüte girdiğinde; iki aya kalmadan oradakilerin tamamı, “Ben böyle davanın şeyine korum, bu adamla aynı yolda yürüyecek kadar alçalmadım,” deyip, arkasına bile bakmadan partisini terkediyordu. Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarının ikisinin toplamından da etkili bir imha gücüne sahip sayın Perinçek, medarı iftiharımızdır. Çok şükür artık rahat uyuyabiliyoruz, ama günümüz dünyasında bazen narkoz niyetine futbolu devreye sokuyorlar. Bir keresinde, Fenerbahçe stadında gözleri açık uyuyan elli bin kişiyi görmeseydim, bu işe ben de inanamazdım. Yapıcı özellikleri nedeniyle kahraman seçme devri geride kaldı. Mühim olan yıkmaktır ve bu işin üstadı azamı da Doğu Perinçek’tir. Onun olduğu yerde ot bitmez, kuş uçmaz, dereler kurur, köpekler havlamaz. Geçmişte en büyük tehlike olarak gördüğümüz solun anasını belleyen Perinçek’e yeniden ihtiyacımız var. Şimdi çeteler, mafyalar ve karanlık işler çeviren bazı örgütlerle mücadele sıkıntısı yaşanıyor. Hiç kafayı takmaya gerek yok; onların arasına Perinçek’i salsınlar yeter, derim. Misal, Ergenekon çetesine Perinçek’in de üye olduğunu farzedelim; iki ay içinde o örgütte bir totem kulu kalırsa puşt olayım! Hrant Dink cinayeti, yok bilmem ne cinayeti benzeri tüm karanlık işler çevirenlerin arasına Perinçek’i sokalım, sorun kendiliğinden çözülür. Keşke Ak Parti’ye girebilseydi, de adamlar yüzde on barajının altında kalsalardı, diye düşünebilirsiniz, ama ben bunu istemem, çünkü başta da vurguladığım üzere sağlıklı bir bünye için uykunun nasıl bir ihtiyaç olduğunu iyi bilirim. Ak Parti’nin hakkını yemeyelim, sayelerinde süper uyuyoruz. Bugün düğün bayram yapma günüdür. Sevinmeyen enayidir, çünkü Doğu Perinçek, artık vatanı milleti çok sevdiğini söyleyen, ama bunu babamın da anamı sevdiğini söylemesinin akabinde çok ayıp şeyler yaptığı türden eylemlerle hayata geçiren örgütlerin arasına karışmıştır. Tamamının kökünü kurutması çok yakındır. Boru mu bu! Koskoca Doğu Perinçek... Onun yanına kuduz köpeği bağlasanız durmaz dedim, varın gerisini siz anlayın. Memleketin anasını belleyenlerin arasına girdiği için kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Geen opmerkingen: