maandag 5 januari 2009

Ali BURAN

Kürtler ve alevilik


Bu günkü yazımın konusu kısaca Kürt Kızılbaş/Alevilerin Kürt Ulusal mücadelesine nasıl baktıklarına değineceğim. Ehli sünnet mezhebinde olanlar (Hanefi—Şafii—Maliki—Hanbeli) olarak bilinir.



Alevi ve Şia ne Iran'da ne Türkiye'de ne de başka bir Müslüman ülkenin Ilahiyat Fakültesinde Alevilik Islam mezhebi olarak kabul edilmez. Genellikle Kürt Kızılbaşları/Aleviler Kuran'ı otorite olarak kabul etmezler. Kızılbaşlı zulme haksızlığa karşı bir başkaldırı siyasi ve felsefi bir inanç olarak kabul edilir. Sünni namazını kılmazlar. Semah yaparlar ve modern bir şekilde kadın-erkek karışık yaparlar. Dr. Nuri DERSIMI, Kürt Kızılbaşlığının ibadetleri esasen ilk Kürt dini olan Ezidîlikten /Zerduştlıkten etkilendiğini belirtip, Dedesinin isminin Mıl/Milan'lı ÇOLO (Çolukzade) Mıla Hasan olarak geçer. Bu isimlerin daha çok EZIDÎ Kürtlerin ismi olduğunu ifade ediyor. (DR.Wet.Nuri DERSIMI Hatıratım) Kemalistler, Kızılbaşlık /Alevilik mezhebinin Türk/Türkmen mezhebi olduğunu iddia ediyorlar. Alevi Türkçe değil, Arapça Alici, Ali seven Ali yanlısı anlamına gelen bir belirlemedir. ŞIA ise Farsçadır...



Kuzey Kürdistan'da ulusal kurtuluş saflarında yer alan Alevi Kürdler, 3 "K" Kürt/Kürtçü Komünist ve Kızılbaş diye özel olarak baskıya maruz kalmışlardır. Ilginçtir, Güney Kürdistan da FEYLI Kürt Aleviler Hem Kürt, hem Şii "diye sömürgeci Irak rejiminin hışmına uğramışlardı. Ama 2005 yılında yapılan seçimlerde Kürdistan Parlamentosu, Irak Meclisi ve Mahalli seçim listelerinde bir çok Feyli Kürd adayı gösterilmelerine rağmen, ne yazık ki, bazı Feyli Kürdleri Alevi/Şii olduklarından dolayı, Mezhep te melinde Ayettulah Ali Sistanî'nin Şiilerin listesinde yer aldılar. Mam Celal; Kürdistan ulusal hareketinin saflarında büyük kahramanlıklar gösteren, Leyla Kasım ve Milazım Ciwamêrî Feyli Kürtlerin şehitler verdiklerini iftiharla söylemekte. Kürt hareketine karşı Sünniliği örgütleyen ve yedeğine alan Kemalist TC, günümüzde Alevileri ve Aleviliği Kürt hareketine karşı kullanmakta .Devlet yanlısı diye örgütlenen Hacı-Bektaşi Şenliklerinde, Kürt Alevilerinin törenlere katılmayı bile çağırmıyorlar. Şimdilerde “Türk-Alevi-Sentezi” yaratma gayreti içinde. Türk'lük Sünni Islam içerdiğinden, Aleviliği de Aleviliği Müslüman yapma ve Türk Islam sentezliği içinde eritmek istenmekte.


Alevilerin ezici çoğunluğu Kürt olmalarına karşın, Alevilikte Kürtçe adeta yasaklanmış bir durumda. Ibadetlerde, cemlerde Kürtçe rastlamak adeta imkansız. Kemalist devlet anlayışı Kürtleri Sünni ve Alevi diye ayırarak birbirine karşı kullanıyor. Alevi Kürtler Sünni Kürtlere Şafi, Nakşibendi ve Yezit diyorlar. Bununla da yetinmeyen devlet, Aleviler içindeki kollarıyla, camiye gitmeyen, namaz kılmayan, ramazanda oruç tutmayan, kurban bayramında kurban kesmeyen, hacca gitmeyen Kürt Alevilerini Müslümanlaştırma politikası uyguluyor. Müslümanlıkla “Ali” ve “Muhammed”den başka ortak yani hemen, hemen hiçbir olmayan Kürt /Kızılbaşlığını/Aleviliğini Sünnileştirmek, terbiye ederek Türkleştirmek istiyorlar.



Dersim direniş Kahramanı Seyit Riza''Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun."

Şeyh Said başkaldırısından sonra Kürdistan'da hakimiyetini kurmaya çalışan yeni Kemalist rejim, en çok Kürt Alevileri/Dersim'i kendisileri için tehlike olarak görmüştür.

2 Ocak 1936'da yürürlüğe giren Tunceli Kanunu'yla Dersim'in adı Tunceli olarak değiştirilir. General Abdullah Alpdoğan, Dersim'e vali ve 3. Umum Müfettişi olarak atanmıştır.



Ne yazık ki, günümüzde Kürt Kızılbaşları Dersimlilikten ziyade,çokları Tuncelileşmiştir

Bu gün pek çok Kürt Alevi adeta Kemalist Devletin sigortası haline gelmiştir.Bunların en büyük korkuları Kemalist Devletin aşıladıkları Sünni Kürtlerin Şafi ve Nakşibendi olduklarını, devlet kurarlarsa Alevileri/Bektaşileri yok edeceklerini yönünde.

Wet.Dr. Nuri DERSIMI Anılarında ‘' Şeyh Sait başkaldırılarında VARTO da HORMEK ve bazı Alevi Kürtlerin Devletin yanında yer almaları çok hazin olarak nitelendiriyor''

Örneğin, Rasim ÖZ(Cumhuriyet yay 1997) diyor ki'' M .Kemal Arnavut BEKTAŞI bir aileden geldiğini dolaysıyla ilk Ordu ,Emniyet ve Istihbarat kadrosunun tümü Bektaşi olduğunu belirttir''



1903 te bir rapor yazan DERSIM Müttesarrifi ARIF bey'' DERSIM'IN suratla Kürtleştiklerini ifade eder. 1926 de Ise,Diyarbakır Valisi Cemal BARDAKÇI anılarında Dersim ve Ahalisin meselesi Kürtlük olmadığını esasında Mezhepçilik olduğunu belirttir.(Dersim .Dr Suat AKGÜL)



Al size ibretlik bir yazı;Kürtler; inanç olarak Islam'ın Şafii kolundandır. Tarikat olarak da büyük ölçüde Nakşibendiliği seçmişlerdir. Bu yönüyle de Alevilerle Kürtler arasında derin uçurum bulunmaktadır. Anadolu'daki Alevilik; özü itibarıyla Türk kimliklidir. Bu topraklardaki Aleviliğin kendisini anlatma aracı, ‘bağlama'dır. Bu saz Türk'e özgüdür. Aleviler, bağlamayı kutsamış; ona “Telli Kuran” denilmiştir. .(Akşam Rıza ZELYUT 1993)

Aslen Malatya Şeyh HESANAN Aşiretinden olan, Cemal ŞENER; “Kürt Sorunu ve Aleviler” konulu yazısında da; Alevi derneklerinde Türk bayraklarının ve Mustafa Kemal resimlerinin asılmasına karşı çıkanları eleştiriyor ve şöyle diyor; “ Alevilerin Mustafa Kemal'i sahiplenme gerekçesi olan; teokratik Osmanlı devletini yıkıp ümmet esasına dayalı yapıya son verip ulusal devlet kurmasının olduğunu anlamıyorlar ya da anlayamıyorlar ''



Çok ilginçtir ki, bu gün bir çok Kürt Alevi'ye, dilin nedir? sorduğunda Aleviyim der, Kürt'müsün Türk'müsün? sorduğunda yine Aleviyim der.Peki siz Kürdistanlı değimlisiniz sorduğunuzda bu kez aslen Horasan'dan gelmiş Türkmeniz yanıtını alırsınız. Bir çok Kürt Alevilerle tartıştığımızda diyorlar ki, siz Sünni Kürtler, Kürt Alevileri başka merkezlere bağlamaya, Alevileri Kürtlere, Kürtleri de Barzani'ye, Talabani'ye yamamaya /bağlamaya çalışıyorsunuz.



Bu tipik bir Kemalist Devlet anlayışıdır.Çok değer verdiğim ve çok ilginç bulduğum, Açık Gazete yazarı A.Haydar NERGIS'LE geçmişte Kürt sorunu ile ilgili bana gönderilen bir yazısında kısa bir alıntı aktarıyorum;''Benim çocukluğum sizin gibi şanslı bir ortamda geçmedi.Bu konularda bilenmedim.Ailem,(baba tarafım) Erzincan, Tunceli tarafından gelme. "şu dünyanın devranına/ Aldanma gönül aldanma" diyen Cafer
Tan (Gangozadelerden),eskiden soyadları Gangotan'miş.Dersim Olayında idam
edilen Hasan Hayri Bey'le amca çocuklarıdır.Sivas'ta yanan Aşık Nesimi
teyzemin kocasıydı.Dilber Ana'yı belki tanıdığınız Hüseyin Inan'la
akrabalığımız var.Sizi kızdıran o yazıyı biraz da özeleştiri gibi, kendimi
anlatmak için yazdım.Ailem, küçükken Kürtçe'yi bana yasakladı. Zamanında çok bedel ödediklerini daha fazla ödemek istemediklerini söylüyorlardı. "Bizde Atatürk sevgisi
aileden gelir" başlıklı yazım dikkatli okunduğunda aslında bir
özeleştiridir.Küçükken hiç Kürtçe konuşmadım.Köyde bile Kürtçe sorulara
Türkçe yanıt veriyordum.Okuyup büyük adam olacaktım, düzenin bir parçası
haline gelecektim yani.Bu nedenle, Türkçeyi çok düzgün konuşup yazdığımı
sanıyorum. Kurmanci Kürtçesini anlıyorum, ancak dilim dönmediği için
konuşamıyorum.''.(25 Ocak 2006 Isveç )


Cumhuriyet dönemi içerisinde Aleviler esas olarak merkez sol partilere bunların başında da CHP'ye oy vermişlerdir. Son yıllarda bu eğilimde azalma yönünde bir değişim dikkat çekmektedir. Çünkü CHP ve diğer “sol” partilerin güven sağlayamadığı görülmektedir. (10 Aralık 2005)'te Istanbul Dedeman Oteli'nde DISK tarafından düzenlenen Solda Yenilenme adlı konferansa.'' 1.Solda Yenilenme, 2.Ekonomi ve Sosyal Politikalar, 3.Siyasal Katılım, Gençlik ve Kadın, 4.Kültür, Sanat ve Sol olmak üzere dört oturumdan oluşan konferansta sol siyasetin önemli şahsiyetleri de hazır bulundu. Prof. Dr. Erdal Inönü, Prof. Dr. Izzettin Doğan, Erol Tuncer, Fikret Ünlü, Tarhan Erdem, Zülfü Livaneli, Inal Batu, Süleyman Çelebi, Onur Kumbaracıbaşı, Gürbüz Çapan, Arif Sağ, Tarık Akan, Bülent Tanla, Salman Ceylan ve daha pek çok katılımcı vardı. Alevilik meselesi burada da gündeme geldi. Prof. Dr. Fuat Keyman, Solun Alevilik konusunda net bir düşünceye sahip olması gerekliliği üzerinde durdular'' Burada dikkat edilirse hiç Kürt Alevilerle ve Kürt Ulusal Kimlikle ilgili tek bir cümle yoktur. Son zamanlarda aldığımız duyumlara göre, önümüzdeki süreçte Kürt Kızılbaşları/ Alevler SHP'ye katılacakları yönünde.

Geen opmerkingen: