maandag 1 september 2008

Nazmi cemali

Kurdistan halkinin kurtulusu amaçi doğrultusunda orgutlenince bu coğrafyada bütün asimile ve elemineye rağmen bildiğimden daha fazla ermeni varlığının söz konusu olduğunu gördüm.
Önceden tasarlandığı belli olduğundan yüz yılı aşan bir yağmalama, iz silme, her alandaki tahribata rağmen bu varlığın bu coğrafyaya ait olması ve sinmişliğinden dolayı yok edilemediğini ve belki de hiç yok edilemeyeceği kanaatine erdim.
Savaşçı bir kimliği olan Kürd halkına nazaran kültürel birikime sahip Ermeni halkı dünya siyasetini yakinen biliyordu; Buna mukabil ortak bir mukadderata sahip bu dost halkları ayrıştırmak, birbirine düşman kılmak ve böylece birbirine kırdırarak dünya sahnesinden silmeyi amaçlayan derin Türk felsefesi ancak böyle bir durumda bu coğrafyayı yurt edinebileceğini ve varlığını sağlamlaştırıp baki kılacağını hesaplamış, bu amacını gerçekleştirmek maksadıyla dünyada emsali olmayan belki de olmayacak bir kirli soykırım icra etmiştir.
Siyasi geçmişleri Çinlilere dayanan; Kürdlerle tek ortak alanları din olan Türklerin bu enstrümanı iyi değerlendirdikleri, bu çerçevede Kürtleri kirli emellerine asker kıldıkları bilinmektedir. Sonuç itibarıyla barbar bir felaket nezaket kılığında Anadolu’ya girdi, vaktiyle Ermenilere reva gördüğü emsalsiz düşmanlığı şimdilerde Kürtlere duymaktadır.

Geen opmerkingen: