dinsdag 2 september 2008

TC nin Kurd halkina karsi yaptigi katliam belgesi

Güney Kürdistan'da başta Kerkük referandumu olmak üzere pek çok gelişmeyi engellemek ve Kürtlerin kazanımlarını boşa çıkarmak için TSK'nin katliamlar da dahil pek çok yöntemi uygulayarak Bölge'yi istikrarsızlaştırmak istediği belgelendi. Veli Küçük'ün evinde ele geçirilen ve Ergenekon iddianamesi eklerinde yer alan TSK ibareli 'GİZLİ' belgede, Türkiye'nin Güney Kürdistan'da 'istikrarsızlık yaratmak' amacıyla bir dizi faaliyet yürüttüğü ortaya çıktı. 2007'deki art arda gerçekleşen Hewlêr, Maxmur ve Şengal katliamlarının bu planın bir parçası olduğu kaydediliyor. Planın temel amacı Kerkük referandumunu engellemek, PKK'ye karşı işbirliği yapmak... Belgede, Güney'deki gelişmelerin kaygı verici boyutta olduğu belirtiliyor. Güney'de olup bitenlerin Türkiye'ye bildirilmesi ve Türkmenlerin stratejik çıkarları doğrultusunda faaliyetlerde bulunulması için bir koordinasyon merkezinin kurulmasına dikkat çekiliyor.Katliamlar TSK'nin işi Geçen yıl 15 Ağustos'ta meydana gelen ve 500'ü aşkın æzidî Kürdün yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin de yaralandığı Şengal Katliamı ile birlikte Federal Kürdistan Bölgesi'nde başlayan ve Kerkük referandumunu önleme amaçlı olduğu belirtilen olaylar zinciri, Ergenekon iddianamesi eklerinde de yer aldı. Aralık 2007 tarihinde yapılması gerekirken bölgede yaşayan Kürtlere yönelik peş peşe gerçekleştirilen saldırılardan dolayı tarihi sürekli ertelenen Kerkük referandumunun engellenmesi için bugüne kadar Kerkük, Musul ve Hewlêr gibi Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde ağır kayıplara neden olan saldırılar gerçekleşmişti. Yaşanan bu saldırıların ardından Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari başta olmak üzere Iraklı ve Güneyli yetkililer, olaylarda 'komşu ülkelerin' parmağı olabileceği suçlamasında bulunmuş, Türkiye ise 'Olaylarla ilgimiz yok' açıklaması yapmıştı. Ancak Veli Küçük'ün evinde ele geçirilen TSK ibareli 'GİZLİ' belge, Türkiye'nin bölgede istikrarsızlık yaratmak amacıyla gizli faaliyetler sürdürdüğü ortaya çıktı.Koordinasyon merkezi kurulsun Güney Kürdistan'da yaşanan gelişmelerin 'endişe verici boyutta' olduğu belirlemesine yer verilen belgede, 'Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurumlarının yanısıra Türk milliyetçilerinin mesuliyet duyarak gereğini yapma mecburiyetleri vardır' ifadelerine yer verildi. Bölgede Türkmenleri tehlikeli bir sürecin beklediğine değinilen belgede, doğrudan ve dikkatli organize hareket edilmesi gerektiği belirtiliyor. Federal Kürdistan Bölgesi'nde olup bitenlerin mümkün olduğunca kısa sürede Türkiye'ye bildirilmesi ve bölgedeki Türkmenlerin stratejik çıkarları için faaliyetlerde bulunulması için bir koordinasyon merkezinin kurulması gerektiği saptamasına yer verilen belgede, bu koordinasyon merkezinde çalışması için bilinçli ve tecrübeli kişilerden oluşan ekiplerin bölgeye gelerek çalışmaya başlaması gerektiğine dikkat çekiliyor. Kurulacak olan merkezin şifreli bilgilerle Türkiye'yi haberdar etmesi ve çalışmalarını gizlilik içerisinde ele alması gerektiği belirtilen belgede, kurulacak merkezin basın ve enformasyonun merkezi olan İstanbul'da oluşturulacak merkez ofis ile ilişkilenmesi gerektiği belirtiliyor. İstihbarat grupları 3'er kişilik Belgede ayrıca, bölgeye gönderilecek istihbarat elemanlarının belirlenmiş noktalarda ve birbirinden bağımsız hareket eden, ancak birbirini takip ve kontrol eden 3'er kişilik gruplardan oluşması isteniyor. Teknik donanım açısından ekiplerin en son teknoloji ile donatılmasının bölge şartları göz önüne alındığında zorunluluk olduğu belirtilen belgede, kurulacak merkezde 24 saat vardiya-nöbet sisteminde çalışılması gerektiği ifade ediliyor. Merkezin iyi donatılmış kamufle edilmiş ve gece-gündüz çalışmaya müsait bir bina olması gerektiğine vurgu yapılan belgede, merkezde rahat çalışma alanı sağlanabilmesi için yüklü miktarda ödenek çıkartılmasının zorunlu olduğu belirtiliyor.Amaç istikrarsızlık yaratmak
Belgede merkezin başlıca görevleri şöyle sıralanıyor: 'Başta Kerkük olmak üzere Erbil, Telafer, Musul, Tuz ve Altınköprü gibi yerleşim birimlerinde gelişmelerden haberdar olmak ve gerekli fişleme çalışmaları yürütmek, Türkiye ve diğer ülkelerde bulunan Irak Türkmenlerinin kimlik bilgilerini taşıyan bir bilgi bankası oluşturmak, bunlarla irtibatlı olmak ve her an geri dönmelerini sağlayacak maddi ve psikolojik imk‰nların alt yapısını oluşturmak, bölgede faaliyet gösteren Kürt gruplarını izlemek ve kontrol altında tutmak, devletin el atamadığı sahalarda istikrarsızlıklar yaratmak.

Geen opmerkingen: