Selahattin Erdem, ‘Kim gider’ başlıklı makalesinde, Türkiye yönetiminin geçmişteki 'Ermeni Tehciri'ne benzer bir 'Kürt Tehciri' politikasını kendi içinde tartıştığını yazdı.
Yeni Özgürpolitika gazetesi yazarı Selahattin Erdem, ‘’Eğer AKP yerel seçimleri kazanırsa ve yine eğer Mesud Barzani ile anlaşırsa Kuzey Kürdistan'da tehcir politikasının uygulanmaya çalışılacağı anlaşılıyor. Yani 'Tayyip'i beğenmeyen Barzani'nin yanına gitsin' denmeye hazırlanıyor. Peki, ikisini de beğenmeyen nereye gidecek?’’ dedi.
Erdem, Erdoğan’ın Van ve Hakkari’de yaptığı konuşmaları değerlendirdiği makalesinde, 'Beğenmeyen çekip gitsin' sözünün Erdoğan'ın faşist-milliyetçi zihniyete iyice oturduğunu bir kanıtı olduğunu söyledi.
Erdem, ‘’Sevmeyenin terk etmesini öngören mantığın da faşistlere ait olduğu biliniyor. Besbelli ki Başbuğ zihniyeti Türkiye yönetiminde iyice yerleşiyor’’ dedi.
TOPLU GÖÇERTEME POLİTİKASI
Erdoğan’ın son açıklamalarının 'Terörle Mücadele Kurulu' toplantılarında alınan bir kararı yansıttığını belirten Erdem makalesinde şöyle yazdı:
‘’Bu sözlerle birlikte neden AKP'nin her şeyi yerel seçimlere bağladığı ve neden Türkiye'nin Mesud Barzani'den bu kadar medet umar hale geldiği çok iyi anlaşılıyor.
'Beğenmeyen çekip gitsin' demek herhalde sadece tehdit amacıyla söylenmiş bir söz değildir. Kürtleri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürmeyi içeren yeni bir politikanın işaretlerini veriyor. Besbelli ki yeni Türkiye yönetimi, geçmişteki 'Ermeni Tehciri'ne benzer bir 'Kürt Tehciri' politikasını kendi içinde tartışıyor. Eğer AKP yerel seçimleri kazanırsa ve yine eğer Mesud Barzani ile anlaşırsa Kuzey Kürdistan'da tehcir (toplu göçertme) politikasının uygulanmaya çalışılacağı anlaşılıyor. Yani 'Tayyip'i beğenmeyen Barzani'nin yanına gitsin' denmeye hazırlanıyor. Peki, ikisini de beğenmeyen nereye gidecek?’’
BARZANİ’YE TEKLİF GÖTÜRÜLDÜ
AKP yönetiminin, İttihat ve Terakki yönetimi gibi, yeni bir soykırıma hazırlandığını söyleyen Erdem yazısı şöyle:
‘’Son 'Terörle Mücadele Kurulu' ve MGK toplantılarında bu hususun tartışılıp kanuna bağlanmış olduğu ortaya çıkıyor. Eğer ABD ve KDP ile anlaşılırsa ve ortam uygun olursa, geçmişte Ermenilerin Erivan'a ve dünyanın dört bir yanına sürülmesine benzer bir biçimde, şimdi de Kürtler bu temelde ezilip bastırılacak! Tayyip Erdoğan'ın sözleri işte bu anlama geliyor.
Türkiye'nin KDP ile bunu tartıştığı, Mesud Barzani'ye bu teklifi götürdüğü anlaşılıyor. Mesud Barzani'nin son İran ve ABD gezilerinin bu temelde gerçekleştiği ortaya çıkıyor. Birdenbire Mesud Barzani'nin Türkiye yönetiminin umudu ve kurtarıcısı haline nasıl geldiği bu temelde daha iyi anlaşılıyor.
YENİ OYUN
Elbette ve hiç kuşkusuz Kürtler için tezgahlanan yeni bir oyundur bu. Başbuğ-Erdoğan yönetiminin hesaplarını ifade ediyor. Demirel-Güreş-Çiller yönetiminin hesaplarını ifade ediyor. Demirel-Güreş-Çiller yönetiminin 1994'te gerçekleştirdiği 'Kürt tehcirini' tamamlamayı içeriyor. Henüz gerçekleşmiş bir durum yok, fakat Tayyip Erdoğan ile Ali Babacan'ın söyledikleri üst üste getirilirse bu sonuç ortaya çıkıyor. Buna karşı ABD ile KDP'nin nasıl bir politika izleyeceği, yani bunu kabul edip etmedikleri de henüz belli değil.’’
Kürtlerin böyle bir oyuna gelmeyeceğini yazan Erdem, ‘’Eğer KDP ve YNK bu oyuna gelirlerse, tarihlerinin en büyük hatasını yapmış olurlar. Böyle bir hataya düşeni ne tarih affeder, ne de Kürt halkı!’’ dedi.
Geen opmerkingen:
Een reactie posten