donderdag 27 maart 2008

ERGENEKON

Ergenekon soruşturmasının genişleme eyilimi göstermesi, ’sözde’ sivil örgütleri kaygılandırdı. Babasının da Ergenekon ile ilişkisi olduğu iddia edilen Aydın Doğan’ın kızı ve TUSİAD başkanı Arzuhan Doğan, da diyalog ve uzlaşma istedi. Bunu da güya demokrasi adına yapıyormuş. Ergenekon demokrasisini savunan Arzuhan ve diğer Türk örgütleri (TOBB, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, KamuSen, TESK ve TZOB) Ergenekonun tasfiye edilmesine karşı çıktı. Diyalog ve uzlaşma çağrısı, amaç ne olursa olsun, Ergenekonu kurtarma çağrısıdır.
Nokta Dergisnin kapatılmasına neden olan olay, işte bu ’sivil’ örgütlerin darbeci generaller yani Ergenekon ile ilişkinın deşifre edilmesi idi. Nokta dergisi adı sivil olan bu örgütlerin askeri darbe ve kargaşa zemini hazırlama görevi aldığını deşifre etmişti.
Türk medyasının, özellikle bir balkan göçmeni, Ertuğrul Özkök’ün, şefliğini yaptığı Aydın Doğan medyasının Ergenekon ile olan ilişkileri deşifre edilen telefon görüşmelerinde de ortaya çıktı.
Bu ’sivil’ örgütler ve ’kahraman medya’ sanki başkaları suç işlemiş gibi aracı rolüne giriyor. Oysa Türkiyedeki bütün kötülüklerin, bütün suçların ilk dereceden faili bu medya ve bu ’sivil’ örgütlerdir. Şimdi zor duruma düşen Ergenekonu kurtarmaya çalışıyorlar.
Ne uzlaşması?
Türk hukukunun ne mal olduğu biliniyor olmasına rağmen bu ’siviller’ biraz garip davranıyor. Sürekli ’hukuka saygı’ diyenler şimdi kendi pis hukuklarını da çiğnemek zorunda kalıyorlar. Bunların uzlaşma dedikleri şey Türk kanunlarının uygulanmamasıdır. Halbuki o kanunları bu örgütler yapmıştı.
Uzlaşmanın diğer bir tarafı ise Doğu Perinçek, İlhan Selçuk, Alemdaroğlu, Veli Küçük ve başkalarının feda edilmesidir. Sadece o kadar değil bazı muvvazaf askerleri de feda ederler.
Bu takım ilk elden Cem Ersever, Abdullah Çatlı, Allattin Çakıcı ve benzeri tetikçileri feda etti. Sonra Veli Küçük, Ümit Sayın, Muzaffer Tekin vb. leri feda etti. Şimdi sıra biraz daha yukardakilere ve hatta sızdırılan haberlere göre en üst tepeye yaklaşıyor. İşte ’uzlaşmak’ isteyenler bu en üst takımdır.
Bu ’sivil’ takım için Türklüğün yüz dolarlık kiymeti yok. Onlar için para ve iktidar herşeyden önemlidir. Dün Kemalizm, Turanizm idi, şimdi de islami iktidar olabilir. Yeterki kimse onların sermayesine, iktidarına dokunmasın. Bunlar gerekirse türban da takar cüppe de giyer. Eğer yarın öbür gün Arzuhan Doğan’ı türbanlı dolaşırsa hiç garip olmaz. Türk devleti Müslümanlığından kuşku duyulan Diyanet Başkanı ve en son da Yahudi-Haham olan İmam ve aynı zamanda ulusalcı, Ergenekoncu, ve medya yıldızı Tuncay Güney’i de yarattı.
Türklerin işi oldukça zor. AKP Ergenekoncu örgütlere güvenemez. AKP; bunların elinden gelse hemen onu boğacağını bilir ve Ergenekon da oturmanın kendisi için ölüm olduğunu biliyor. Yani Ergenekon yüz kere yemin etse de yerinde duramaz ve AKP’yi düşürmeğe çalışır. Bunu kendi güvenliği için yapmak zorundadır. AKP’de bunu biliyor. Eğer AKP son derece elverişli olan ülke içi ve uluslarası durumdan yararlanmaz ve Kemalizmi tümden yıkmaz ise iktidarı Ergenekona teslim emek zorunda kalır ve bu islami kesim son bir kere kayıp eder ve tümden silinir.

Geen opmerkingen: