maandag 24 maart 2008

Newroz kutlamaları planlı bir şekilde sürdürülüyor.

Planı yapan Türk devleti ve apoculardır. Bazı yerlerde olaysız geçen Newroz, bazı yerlerde de olaylı geçiyor. Özellikle İran, Irak sınırındaki şehir ve kasabalarda Newroz’un olaylı geçmesi için hem apocular hem Türk devleti özel çaba sarfediyor. Şimdiye kadar iki Kürt, Biri Van’da biri Gever’de, Türk devleti güçleri tarafından katledildi ve yüzlercesi yaralandı. Neden apocular Newroz’u Newroz gününde her yerde kutlamıyor? Neden Türk devleti bazı şehirlerde kutlama iznini veriyor ama bazı şehirlerde vermiyor?
Bu yılki newroz kutlamaları tamamen apocuların güçlendirilmesi için hazırlandı. Bu hazırlığı sadece apocular değil, esas olarak Türk devleti yaptı. Tek bir tane Kürdistan bayrağının dalgalanmadığı gösterilerde, ‘sözde’ yasaklı Abdullah Öcalan resimleri her yerde asıldı ve dalgalandırıldı. Kürdistan bayrağının dalgalanmamasının tek bir izahı vardır. Apocu Türk devleti ittifakı.
Türk devleti için en önemli bölge hala İran, Irak sınırdır ve apoculuk özel oılarak o bölgelerde besleniyor. Şemdinli bomabalanması öncesinde oldukça zayıf düşen apoculuk bombaların patlatılması ile güçlendirildi. Diyarbekir’deki bombalama (3 ocak 2008) sonrasında apocuların eyleme sahip çıkması, apocuları oldukça zor durumda bırakmıştı. Kürdistan’ın güneyine düzenlenen kara operasyonu ve Newroz kutlamaları apoculuğun güçlendirilmesi için kullanıldı.
Bu Türk devletinin hala apoculuğu tasfiye etmeğe yanaşmadığı anlamına geliyor. Yani Türk devleti içerisinde etkin olan ve Kürdistan’da hakim olan güç, savaşsız bir çözümü kabul etmediğini gösteriyor. ABD, AB ve Kürdistan Bölgesi ve bazı Türk güçlerin kabul ettiği askeri olmayan çözüme karşı yapılan bir harekettir.
Bu aynı zamanda DTP’yi da zor bir durumda bırakıyor. Eger DTP kutlamaları oganize ediyorsa, neden kutlamaları aynı gün her yerde yapmadı? Eğer verilecek bir mesajları var idiyse zaten mesajlarını Dıyarbekir mitinginde verdiler. Kürt kadınlarını Türk polisine coplatmanın, dövdürmenin Kürt milletine kazandırdığı hiçbir şey yok.
Fakat Türk devletinin bazı şehirlerde, mesela Urfa ve Batman’da Newroz günü olmadığı halde izin vermesi, ama Van ve Hakkari de vermemesi amaçlıdır. Zaten Türk askerinin o bölgedeki tutumu da açıktır. Askeri birlikleri şehir merkezlerinde yürütmek ve şarkı söyletmek apoculuğun güçlendirlmesinden başka bir işe yaramıyor. Polis ve askerleri Kürt kitlelerin üzerine sürmek sadece apoculuğu besler başka hiçbir işe yaramaz.
İşe yamazlık her iki taraf için de geçerlidir. Eğer gösterilerden amaç, şehirleri Türk askerinden temzilemek veya Türk devleti ile ilişkileri kopma noktasına getirmek olsaydı, gösteriler anlamlı olabilrid. Ama apocular, liderleri dahil, Türk devleteine bağlı olduklarını söylüyorlar. O halde gösteri ve yalandan serhıldan ne işe yarar?
Türkler için de durum aynıdır. Eğer amaç Kürtleri kırmak ise ve eğer Kürtleri kırmak mümkün olsaydı, Türklerin davranışı anlaşılır olurdu. Fakat ABD ve AB Kürtler ile ilgili talepleri daha yoğun ve daha baskın hale getirirken, Kürtleri kırmak mümkün deiğil ve mümkün olmadığını Türk generalleri de ittiraf ediyor. Kürtler adına davrandıklarını iddia eden apocuları taleplerinde geriletmek amaç olamaz, çünkü apocular Türk devletinden hiçbir şey istemiyor. Abdullah Öcalan için bir şeyleri ister gibi yapıyorlar ama Abdullah Öcalan bir önceki görüşmelerde yerinden memnun olduğunu ve İmralı da kalmakta devam edeceğini söylemişti. Kaldı ki Abdullah Öcalan’ı serbest bıraksalar da gidecek bir yeri yok.
O halde geriye birkaç alternatif kalıyor. Apocuları güçlendirerek Kürtlere sadece zarar vermek, çözümsüzlüğü dayatmak ve belki apocular aracılığı ile AKP’yi zayıflatmak. Her üç alternatif de geçersizdir ve plan yapanlar yakında gerçek ile yüzleşmek zorunda kalacaklar.

Geen opmerkingen: