maandag 4 augustus 2008

Kalender Şahin

ÇETELER!



Ben küçük yaşlardan beri bu çeteler lafına sıcak bakmadım ve sevmedimde, yaşlılar anlatırdı eski eşkiyalardan, çetelerden vurdu kırdı işlerinden, hukuksuzluktan, adaletsizlikten, inkardan imhadan ve dayatmalardan hep rahatsızlık duyardım bu tür uygulamalardan dolayıda gençlik yıllarımdan devrimci düşüncelerle tanıştım ve devrimci olmaya çalıştım ve her türlü adaletsiliğe ve hukuksuzluğa baş kaldırdık ve bu saflarda onurluca durmaya çalıştım, çalıştık!

Nedenlerini sayayım!

Ulus olarak kürt ulusuna mensuptum bundan dolayı inkar dayatılıyordu ve halen dayatılıyor kürtler yok sayılmak isteniyor, isteniliyordu buna karşı durmak her kürt bireyin başlıca göreviydi bizde azami derece insani duruşumuzu gösterdik!

Dini olarak Alevi inancına sahiptik inancımız inkar ediliyordu ve resmi ideoloji yok sayıyordu aleviliği, buna karşı çıkmakta gerekiyordu ve inancımızı özgürce yaşama hakkı bizimde olmalıydı bundan dolayıda dayatmacı gerici mantığa karşı çıkmakta her alevi bireyi gibi bizimde boynumuzun borcuydu ve onunda gerekleri için var olan resmi ideloji ve dayatmacı mantığa karşı çıktık, çıkmalıyızda!

Sınıf olarak köylü kökenli ve dar gelirli bir bölgenin insanlarıydık ve ezilen sınıfın saflarında durmamız gerekiyordu ve zalime karşı çıkmak, zorbalığa karşı çıkmak için ezilenlerin safında yer aldık ve bedellerinide ödedik halende ödüyoruz!



12 Eylül askeri faşist diktatörlük döneminde bizleri maraş ringinde göz altına aldıklarında dosyalarımıza işlenmesede sicilimizden üç k vardı yani K.K.K. oda Kürt, Kızılbaş ve Komünist bunlardan dolayıda özel uygulamalar vardı ve bu üç k liler en tehlikelilerdi ve en ağır işkenceleri hak edenlerdi birey olarak bende bu zülümden nasibimi aldım ve aile olarakda bu üç k den dolayıda ağır bedeller ödedik ve halende ödüyoruz!

Uluslar arası baktığımızdanda emperyalist zorbalığa karşı durmak nasılki dünya insanlığının bir gereğiyse bizde bu saflarda durduk ve halende durmaya çalışıyoruz!

Kısacası ne Kürtlüğümüzden ödün verdik ne Kızılbaşlığımızdan nede Kömünist olmamızdan!

işgalciliğe karşı işgal edilenlerin safında durduk, İnkarcılığa karşı inkar edilenlerin safında durduk, emek sermaye çelişkisinde emekçilerin safında durduk ve bundan dolayıda ağır bedeller ödedik, mücadele ettik, kavgalara girdik, işkenceler gördük, şehitler verdik, Kayıplar verdik ve sürgünlerde yaşamak zorunda kaldık hiç birisinden dolayı pişmanda değiliz ve haklıydık hakkımız için bu bedeller gerekiyordu ve bu bedelleride verdik yarında adaletsizliklere karşı çıkmak için bu bedeller gerekirse teredütsüz vermeyede hazırım, hazırız!



İşgalci inkarcı çetelere karşı durmak insanlık onurumuz için gerekliydi, bunun gereklerinide yerine getirmek nasılki insanlık görevimizse diğer taraftan kim yada ne adına olursa olsun, kimin yada neyin adına hareket ederse etsin eğer çeteleşme mantığıyla hareket edilirse buna karşı durmakta insani görevimizdir, bundanda asla teredüt etmedim etmeyeceğim, etmeyeceğiz! bunu dostta düşmanda iyi bilmeli!

Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı duranların adil ve adaletli olmaları gerek ve gerekiyorda!

Nasılki Türkiye Cumhuriyetti inkarla imhayla ve çetecilikle yol alamıyorsa başkalarınında bu tür yol yöntemlerle yol almaları olanaklı değildir!

Belki bu gün güç ve iktidar sahipleri kısa vadeli başarılı olabilirler ve çetecilikle başarı elden edebileceklerini düşüne bilirler lakin insanlık yaşadıkça ve insanlık mücadelesi yaşadıkça mazlumların haklı olacaklarına inancım tamdır ve çetelerin, çeteci mantıkların insanlık vicdanında mahkum olacaklarınada hiç kuşku duymuyorum!



Adalet herkese gerek!

Adil olmayanların başkalarında adalet beklemeleri iki yüzlülük olur!

Kendi içerisinde çöreklenmiş çeteleri açığa çıkartmayaların başkalarının çetelerindede diyecek bir şeyleri olmasa gerek!

Burada yaklaşık on yıldır Balkanlarda kayıp edilen kardeşim Aydın Şahin, Levent Büker, Sevim Adıbelli ve Avukat İhsan Durukal,ın akibetlerinin açıklanması için, adalettin tecelli etmesi için, Balkanlardaki çetelerin açığa çıkartılması için PKK lilere çağrıda bulunuyorum adalet adalet adalet!

Geciken adalet adalet olmaktan çıkar!



Hiç bir zaman böyle çaresiz olmadım

Darda kaldım zorda kaldım, dağda kaldım yolda kaldım

ama hiç bir zaman böyle çaresiz kalmadım!

Zülüm gödüm işkencede, zindan yattım baş eğmeden

Ölüm gördüm irkilmeden

ama hiç bir zaman böyle çaresiz kalmadım?

Haydutlara baş eğmedim, zalimlere diz çökmedim

Haine, kaleşe, namerde eyvallah etmedim

hata yürüdüm üstlerine, tükürdüm suratlarına

aşağılıkların ve utanmazların!

ama hiç bir zaman böyle çaresiz kalmadım

Karanlıkta sürdüler üstüme zebanileri

asla boyun eğmedim ve eğmeyeceğimde!

Geen opmerkingen: