M.Ö 1000 yıllarında yaşadığı sanılın Zerdüşt, bilge ve ileri bir düşünce adamı ve filozoftur. Zerdüşt dininin yaratıcısı olan üç peygamberden bahsedilir. I. Zerdüşt yaklaşık olarak M.Ö 3000 yıllarında yaşayan Mahabat, II. Zerdüşt yaklaşık olarak M.Ö 2040 yıllarında yaşayan Haşeng (bunun Hz.İbrahim'de olduğu söylenir), III. Zerdüşt ise M.Ö 660 yaşayan Zerdüşt'ün kendisidir.
Zerdüşt aslen Kürt kökenli bir Medya'lıdır. Bazı tarihçiler, onu İran'lı olarak tanıtıyorlarsa da, bu sav doğru değildir. Zerdüşt'ün kutsal kitabı Zend Avesta'nın sade bir Kürtçe ile yazılmış olması, onun Kürt olduğu kanısını doğrular. Zerdüştlük esas olarak III. Zerdüşt tarafından sistemleştirilip yaygınlaştırılır.
Zerdüşt'ün kurduğu dinin adına Mazdeizm denilir. Zerdüşt Mazdeizm'le tek tanrılığa yönelirken, egemenlerin güçüyle bütünleşen çok tanrılığı aşar ve tanrıyı egemenlerden alarak, insanlığın özlemleriyle birleştiren bir güce dönüştürür. Soran, sorgulayan tanrının kötülükleri affetmiyeceğine inanır, bu nedenle kötülüklere karşı savaşımını bir tanrı emri olarak öne sürer.
Zerdüşt'ün güçlü bir filozof ve düşünce adamı olduğunu, doğa, toplum ve insan gerçeğine ilişkin bilimsel perspektiflerinde görmek mümkündür. Örneğin Antikçağ Yunan filozoflarının hareket noktası, Zerdüşt inanışının geliştirdiği kavramlara dayanır. M.Ö 538 dönemlerinde yaşayan Theopampos, Ahura Mazda ve Ehriman arasındaki mücadeleyi tabiatın kendi içindeki kanunu olarak algılar.
Heraklitos hareket kuramında Zerdüşt'ün karşıtlar mücadelesi çizgisinden etkilenir. Bundan yola çıkarak, Zerdüşt'ün gök, ışık, güneş ve diğer göksel varlıkların çözümlenmesini yorumlar, bununla fiziksel evrenin öz devinimlerini formüle eder. Zerdüşt'ün felsefi inancı dünyanın beş temel elementten oluştuğunu belirtir. Bunlar toprak, su , ateş, hava ve bitkidir.
Zerdüşt inancı, dünyanın dört evreden oluştuğuna inanır. Birinci dönemde iyilik ve kötülük ortaya çıkar. İkinci evrede dünya karanlığa, felakete ve kötülüklere gömülür. Üçüncü evrede iyilik ve kötülük mücadelesinde iyilik kazanır. Zerdüşt halklara doğruyu, adaleti göstererek karanlığı ve aydınlığı biribiriden ayrıştırır. Dördüncü evrede ise her tür kötülük ve karanlık kaybolacak, dünyaya barış ve kardeşlik hakim olacaktır. Zerdüşt burada dünyayı aşamalara ayırırken, ilk dönem insanın yaradılış dönemini konu alır. İkinci dönemde, tufanla insanoğlunun uğradığı felaket vurgulanır.
Üçüncü dönemde, Zerdüştlük ve sonrasında gelişen uygarlığa vurgu yapılır. Dördüncü aşama da ise insanoğlunun geleceğe dair taşıdığı umuda, özgürlük düşlerine çağrışım yaparak, geleceği tasavvur eder.
Zerdüşt "Ahura Mazda" adlı kutsal kitabında, kendi inanç ve düşüncelerini çok kapsamlı bir biçimde ele alır. Zerdüşt tek tanrılı dine geçişle geliştirdiği yaklışımlarda, peygambersel özellikler taşır. Felsefi çıkış ve filozofça düşünüşle, felsefenin gelişmesine kaynaklık eder. Zerdüşt düşünçesi doğudan batıya doğru yayılarak, Antikçağ filozofların gelişmesine ve felsefe çağının başlatılmasına zemin olur. Neolitik çağın değerlerine bağlı kalan, tarımı yücelten Zerdüşt, çalışarak kazanmanın en temel insani erdem olduğunu belirtir. Doğa ve doğanın sunduğu nimetlere kutsallık atfeder.
Eski Aryen düşüncesini, din ve kültürünü inceleyerek, bunları reformdan geçirir ve insani bir öze kavuşturur. Dönemin Aryen tanrıçaları olan İndra, Mitra ve Varuna üçlüsünden Ahura Mazda yaratılır. Aydınlık-karanlık, iyi-kötü biçiminde çelişki ve zıtların mücadelesi felsefenin en temel ilkesini ortaya koyar. Ayrıca doğanın temel elemetleri olan su, toprak, hava ve atişi dayalı geliştirdiği çözümleme, felsefenin en temel uğraş alanlarını oluşturur. Zerdüştlük, ilk defa insan iradesine özgürlük tanıyan ve iradeye önem atfeden bir düşünüş olur. Burada özgür irade, felsefenin başlangıcı ve dinin kul anlaşının reddi olmaktadır.(Hint, Çin, Batı felsefesi) İlk felsefenin Zerdüşt'ten dünyaya yayıldığını belirtmek abartı olmaz.
Geen opmerkingen:
Een reactie posten